ÇALDIRAN BAĞIMSIZ HABER


karikatürü

İşte Esed'in kimyasalına maruz bir bebeğin hali



 

Mısır polisine intikam operasyonu: 24 öl

Arakanlı Mücahidler Dünya'ya seslendi









     
     
     
 


                   .: GÜNCEL HABER :.

ULUDEREDE ÖFKE VE UMUTSUZLUK HAKİM 
OLAY HABER


                   .: YAZARLAR :.




                   .:SOSYAL PAYLAŞIM :.



                   .: EN ÇOK OKUNANLAR :

 
ANA SAYFA
 YURTTAN HABERLER
GÜNCEL HABERLER
ÇALDIRAN ve KÖYLERİ
ÇALDIRAN veDEPREM
ÇALDIRAN TARİHİ
SİYASET
EKONOMİ
POLİTİKA
  RÜYA TABİRİ
SERBEST KÜRSÜ
YEMEKLERİMİZ
ZİYARETÇİ DEFTERİ
HASTANE RANDEVU AL
ÇALDIRAN SPOR
XEBERİN KURDİ
  İLETİŞİM


                   .: İHALE İLANLARI :.

İhale Duyuruları


                   .: GÜNÜN RESMİ :.

YORUMSUZ


                   .: ÇALDIRAN :.

Çaldıran
—  İlçe  —
Türkiye'de yeri
Türkiye'de yeri
TARİHİNİ ÖĞREN
İlin siyasi haritası
İlin siyasi haritası
Koordinatlar: 39°8′31″K 43°54′50″D
Ülke Türkiye
İl Van
Coğrafi bölge Doğu Anadolu
Yönetim
 - Kaymakam İbrahim Dündar[1]
 - Belediye başkanı Ferman Yıldırım
Yüz ölçümü
 - Toplam 1,742 km2 (0,7 mi2)
Rakım 2,050 m (7 ft)
Nüfus (2012)[2]
 - Toplam 67,329
 - Kır 52,968
 - Şehir 14,361
Zaman dilimi DAZD (+2)
 - Yaz (YSU) DAYZD (+3)
Posta kodu 65750
İl alan kodu 432
İl plaka kodu 65
 
 

 

 


















































































































































 

ÇALDIRAN HABER

aponun arkadaşı anlattı

Apo'nun arkadaşı prof Apo'yu anlattı

Apo'nun arkadaşı prof Apo'yu anlattı









Taraf gazetesinden Neşe Düzel'in dün Taraf gazetesinde
Taner Akçam'la yaptığı röportajın 2. bölümü bugün yayınlandı.
Amerika'da Clark Üniversitesi'nde ders veren tarih profesörü
Taner Akçam, 1970'lerin öğrenci liderlerinden biri olarak Türk
solunu ve Kürt siyasetini çok iyi bilen, Apo'yu iyi tanıyan ve
PKK'nın kuruluşunu ve büyümesini yakından izlemiş olanlan
isimlerden.. İşte Taner Akçam'ın Neşe Düzel'e Apo hakkında verdiği bilgiler..
13.03.2012 / 12:07

KÜRT DEVLETİNİ TÜRK DEVLETİNE DAYANDIRARAK KURACAĞIZ


"Apo kendisini kullandıra, kullandıra, hedefine emin adımla yürüyor. '
Devlete Kürt partisi kurduruyorum! Kürt partisini nasıl MİT'e dayandırarak kurduysak,
Kürt devletini de Türk devletine dayandırarak kuracağız' diyor."


APO: BENİ KULLANSINLAR ÖNEMLİ DEĞİL


"Apo, bana, 'Beni kullansınlar, önemli değil. Bana birkaç yıl lazım' dedi. 'Ben birkaç
yılda yapacağımı yaparım, atı alan Üsküdar'ı geçmiş olur. O zaman da beni Suriye'nin
kullanması ayrıntı haline gelir' dedi."


TANER BU Şİ BİTMİŞTİR DEDİ


"Barzani ile buluşmasından sonra 'Taner' dedi, 'bu iş bitmiştir' 'Ne oldu?' dedim.
'Mesut, Kuzey Irak'a yerleşmemize izin verdi. Bu, Kürt hareketi açısından dönüm noktasıdır.
Artık benim sırtım yere gelmez' dedi."Siz Apo'yla bir zamanlar görüşmeler yapmıştınız sanıyorum.


APO SON DERECE AKILLI


Apo nasıl biri sizce?

Son derece akıllı bir insan. Ankara'da öğrenci hareketinde beraberdik. Ankara'da yüksek
öğrenim derneğinin yönetim kurulu üyesiydik. O, Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin temsilcisiydi. Ben,
ODTÜ'nin temsilcisiydim. Bizler, Mahir Çayan'a yakın düşünen gençlerdik. Türk ve Kürt halklarının
silahlı mücadele temelinde birlikte Türkiye'de sosyalizmi kuracağına inanırdık. Apo, "Mahir
Çayan'ın söyledikleri en iyi Kürdistan'da uygulanır. Batıda şehirlerde olmaz bu. Kalkın Kürdistan'a
gidelim bu işi oradan başlatalım" derdi. Silahlı mücadelenin Kürdistan'da örgütlenmesi gerektiğini savunurdu.
Nitekim Ankara'yı terk etti.


Sonra hiç karşılaşmadınız mı?


1981 sonrasında Suriye'de karşılaştık. O dönemde hem Avrupa'da hem Türkiye'de e
askerî rejime- faşizme karşı bütün solun içinde olduğu birleşik direniş cephesi kurduk.
Öcalan'la 1984'e kadar öyle bir beraberliğimiz oldu. Ama biz siyasi hareket olarak
1984'ten sonra Suriye'yi terk ettik. Mesela 1980'de 12 Eylül'den ya birkaç ay önce ya da sonraydı...
Kendisinden bir mektup aldım.


BİZ SOSYALİSTLER NEDEN YAPMAYALIM


Mektubunda ne diyordu?


Kafasındaki model gene 1975'te söylediklerine yakındı. O cümleleri hiç unutmam.
"Mustafa Kemal, Anadolu'ya çıktığında yaptığı ilk iş, Kürt aşiret reislerine mektup
yazıp, onları Kurtuluş Savaşı'na davet etmek oldu. Burjuva ve feodal önderlerimizin
o zaman yapabildiği şeyleri biz sosyalistler bugün niçin yapmayalım? Siz yukarıdan
ben aşağıdan Türkiye'de faşizme ve askerî rejime karşı mücadeleyi örgütleyerek
Türkiye'de demokrasiyi ve özgürlüğü kuralım" demişti bana.


Sonra görüşmediniz mi bir daha Apo'yla?


Çok görüşmeler oldu. Dedim ya... 1981-83 yıllarında Türkiye'deki bütün sol
siyasi hareketler olarak faşizme karşı birleşik direniş cephesi diyebileceğimiz bir organizasyona gittik
. Yılmaz Güney de bunun içindeydi. Askerî rejime karşı mücadele ederek askerî
rejimi yıkacak ve sosyalizmi getirecektik.


Öcalan ve PKK güçlü müydü o dönemde?


Kendi çapında güçlüydü. Silahlı bir hareketti. Suriye ve Lübnan'daki kamplarda
silahlı eğitimler yapılıyordu. İnsanlar oralarda eğitilerek Türkiye'de eyleme gönderilecekti.
Böylece silahlı mücadele başlayacaktı. Ben de o dönemde Suriye'ye gidip geldim.
O sırada Suriye'de Apo'yla ve PKK'yla, "bu ay gideceklerdi gene gidemediler" diye alay
ediliyordu. Ben bunu, Öcalan'ın probleme ne derece uzun erimli bakan biri olduğunu, diğer
Kürt hareketindeki insanların görememesi olarak değerlendiriyorum. Sonra da zaten 1984
ağustosunda Eruh baskını oldu. Size iki anekdot anlatayım. Biri, 1982'de Öcalan'ın Mesut Barzani ile görüşmesidir.


KÜRT HAREKETİ İÇİN DÖNÜM NOKTASI


Apo ve Barzani ne görüştüler?


Apo, Barzani ile buluşmasından sonra benimle konuştu. "Taner" dedi, "bu iş bitmiştir".
"Ne oldu?" dedim. "Mesut, Kuzey Irak'a yerleşmemize izin verdi. Bunu bir kenara yaz.
Bu, Kürt hareketi açısından bir dönüm noktasıdır. Bundan sonra benim sırtım yere gelmez"
dedi. Ben o sırada Devrimci-Yol hareketi içindeki insanlardan biriyim.


SURİYE İLE DOĞRUDAN İLİŞKİ


Gençlik liderlerinden birisiniz...


Apo, Irak'a yerleşmenin, PKK hareketini kurtaracağını daha 1982 yılında gördü ve
oraya yönelik hareket etti. İkinci anekdot ise şu... İsrail, Lübnan'ı kuşattıktan sonra,
Suriye devleti, 1982 yılında Türkiye'den gelen devrimci örgütlerle doğrudan ilişkiye
geçti. Daha önce ilişkinin kurulmasında Filistin örgütleri aracılık yapıyordu. Öcalan'ın
grubu Habbaş'ın Filistin Cephesi'yle ilişkideydi. Bizim arkadaşlar ise El Fetih üzerinden
Suriye'yle ilişki kuruyorlardı. Suriye, Türkiye'den gelen örgütlerle hem gizli servisi
Muhaberat hem de dışişleri bakanlığı kanalıyla doğrudan ilişki kurmaya ve birtakım şartlar ileri sürmeye başladı.


Suriye, Türkiyeli sol örgütlere nasıl şartlar ileri sürdü?


Bu şartlar, açıkça Türkiyeli sol örgütlerin Türkiye'ye karşı kullanılması anlamına geliyordu.
Türkiye'de bazı işleri yapmanı isteyebilecek şeyler söylüyordu Suriye. Biz bağımsızlıkçı bir
harekettik. "Sonuçta kullanılacağız. Bizim burayı terk etmemiz lazım" dedik ve Suriye'yi terk ettik.
Ben bu konuyu Öcalan'la konuştum. Ona, "Biz Suriye'den çıkıyoruz. Terk etme kararı aldık.
Biz kendimizi kullandırtmayız. Senin yerinde olsam, Suriye'yi terk ederim. İsveç'e ya da başka bir yere gidersen iyi olur" dedim.


BENİ KULLANSINLAR ÖNEMLİ DEĞİL


Ne cevap verdi?


"Beni kullansınlar, çok önemli değil. Bana birkaç yıl lazım" dedi. "Ben birkaç yıl sonra
yapacağımı yaparım, o zaman da atı alan Üsküdar'ı geçmiş olur. O zaman da beni
Suriye'nin kullanıp kullanmaması artık ayrıntı haline gelir" dedi. Zaten Öcalan, Türkiye'ye
geldiğinde de aynı stratejiyi izlemeye başladı. Kendini gene kullandırtıyor. Bizim Ankara'dakiler
de Öcalan'ı kullandıklarını zannediyorlar. Şimdi Öcalan'ı kullanıyorlar ama uzun vadede Öcalan galip gelecek.


     
  Banner Makercaldirancom.tr.gg
 
 

MEYAP Elektronik Yayıncılık